28 Temmuz 2012 Cumartesi

Deniz, Güneş, Kum: Çocuk Parkı

Yazın sıcak günlerinde çocukluk yıllarımızda deniz kenarında, ıslak kumlardan kumlar kaleler inşa etme yeteneklerimizi geliştirmek için çeşitli kova, kürek, elek gibi oyuncaklarla harıl harıl çalışırdık. Hiç bir zaman bir heykeltıraş veya mimar mertebesine yükselemedim yaptığım kumdan kaleler ile. Ve günden güne gördüm ki plajlarda ıslak kumlarla oynayan çocukların sayısı azaldı. Hatta halka açık, güzel ve temiz plajların sayısı da...

Geçen hafta sıcaklardan biraz kaçayım hem de değişiklik olur bahanesiyle kuzey İspanya'da Bilbao-Santander-Oviedo-Gijon'u kapsayan yedi günlük bir tura çıktım. Cantabria denizi kıyılarında hava Akdeniz kıyılarındaki kadar boğucu değildi. Hatta ben genelde bir sweatshirt ile geziyordum. Benim üşümeme neden olan hava tatilcileri hiç ama hiç alakadar etmiyordu. Plajlar, özellikle de Santander'de tıklım tıklımdı. Havanın serinliği ve deniz suyunun soğukluğu nedeniyle ben sadece denize uzaktan bakmakla yetindim. Denize uzaktan bakarken gözüm hep deniz kenarındaki çocuklara takıldı. Çocukları izlerken şimdiye kadar hiç bir yerde karşılaşmadığım ve çok hoşuma giden bir konseptle karşılaştım. Mutlaka başka ülkelerin başka şehirlerinde örnekleri vardır ancak bu kadar güzel korunmuş, iyi düşünülmüş, doğanın yapısını bozmamışıyla herhalde karşılaşma olasılığımız azdır. 

Çocuk parklarından bahsediyorum. Çimlerin yeşilliği, kumların sarılığı ve denizin mavisiyle bütünleşmişlerinden. Dört tanesinin bol bol fotoğrafını çektim. Çocukların buralarda oynadıkları oyunları izledim. 

Parklardan ikisi Santander'in yemyeşil alanındaki Las Llamas Parkı içinde bulunan çocuk parkları. Görsel olarak çok dikkat çekmeseler de tahta, lastik ve metal kullanımı doğanın dokusuyla çok örtüşmüş parklar. İlk parkın zemini çocuklar düşerse canları yanmasın diye yumuşak ve renkli bir maddeden yapılmış. Yürürken sanki sünger üzerinde yürüyormuş hissi yaratıyordu. Özellikle Las Llamas Parkı girişindeki çocuk parkının arazisinin genişliği muazzamdı. Oyuncaklar arasındaki boşluk mesafeleri de ailelerin çocuklarıyla rahatça sosyalleşmelerine izin verecek kadar rahat bir alan sağlıyordu. 


İkinci parkta ise araba lastiğinden yapılma salıncaklar ve basit bir makara sisteminden yapılmış asılarak kayma sistemi hoşuma gitti. Özellikle bu ikincisi çocuk parklarında görmeye pek de alışık olmadığımız bir oyuncaktı.

























Gördüğüm 3. park Playa de Bikinis kıyısından, deniz kenarına yakın ama plajın biraz arkasında kalan yine geniş bir arazide kurulmuş, çocuklarıyla deniz kenarında ama denize ve kuma dokunmadan vakit geçirmek isteyen aileler için düşünülmüş bir parktı. Parkın hemen yanındaki Polo Club Cafe de yaşça büyük olan çocuklar arkadaşlarıyla oynarlarken onları izleme imkanı tanıyordu. Bu parkta ağırlık tırmanma ağlarına verilmişti. 

Parkın en beğendiğim yönü çöp kutuları oldu. Farklı hayvan figürlerindeki hayvanların ağız kısmından çöpler atılarak, çocuklara çöpleri yere değil çöp kutusuna atma alışkanlığını kazandırılarak çevreyi temiz tutmaları için onları motive edici bir fikir olmuş. Düşünsenize, ne kadar eğlenceli olur. Elinizde yediğiniz sandviçin paketi var, çocuğunuza "biz sandviçimizi yedik doyduk, şimdi de şu ayıyı doyurmanın zamanı" diyip kağıdı çöp kutusu olan ayıcığın midesine kağıdı indirme oyunu oynadığınızı. Biz eskiden sadece çöpe basket atma oyunu ile çöp kutusu kullanmayı alışkanlık haline getirmeye çalışırdık.
 


Parktaki oyuncaklar arasındaki favorim de tahtadan gemiler oldu. Çocuklar böylece yaşları el vermediği için açık denizlerde kaptanlık yapamadıkları bir şeyi hayallerinde -mış gibi yaşayabiliyorlardı...










Son olarak, en beğendiğim ve ilk defa böylesiyle karşılaştığım plajdaki bir çocuk parkını sizlere tanıtmak istiyorum. Yazımın şimdiye kadar olan kısmına kadar anlattığım diğer 3 parktan da boyut olarak küçük, ancak çocukların denizden uzaklaşmadan eğlenmesi için düşünülmüş işlevsel bir plaj çocuk parkı. İlk dikkatimi çeken, o sıcakta çocukların güneşten korunarak oynayabilmesi için yaratılmış gölgelik alan oldu. 
Kumdaki bu alanın çocukların oyun alanı olduğunu vurgulamak ve onlar için daha güvenli bir alan yaratmak için parkın etrafı fotoğrafta gördüğünüz gibi çitlerle çevrilmiş. Bu alanda çocukların hem dramatik ya da bazı  oyun kuramcılarına göre -mış gibi oyun üretmelerini hem de motor gelişimlerini destekleyici bir gemi bulunmasıda hoşuma gitti. 
Plajda oyun parkı benim çok hoşuma gitti. 3 tarafı denizlerle kaplı, batısı ve güneyi cennet gibi olan ultra turistik plajlarla çevrilmiş vatanımın kalan tek tük halk plajlarında da böyle manzaralar görmek istiyor gönlüm. Özellikle kıyı şeridindeki kentlerin ve sahil kasabalarının çocuk dostu plajlar yaratma projelerini gündemlerine almalarının vaktinin çoktan geldiğini vurgulayarak bu yazımı burada bitiriyorum.

Herkese bol deniz-güneş-kum ve oyunlu bir yaz dilerim... Çocuklarınızı güneş ve sıcaktan korumak adına onları oyundan mahrum bırakmayın...